İstisnasız her bayram İslam coğrafyasının bir bölgesinde kan akıyor. Ya da zaten trajediye alışmış bu dünyada henüz kapanmamış bir yara yeniden kanıyor. Aslında biliyoruz ki sadece bayramlar değil hemen her mevsimde aynı sahneler yaşanıyor. İslam’la trajedi, din ile kan birlikte anılması yadırganmayan bir kavram seti olarak zihinlere yerleşmiş bulunuyor ve böyle seneler geçiyor. Tekrar tekrar izaha gerek yok; İslam dünyası ülkeleri ümmetin hakkını, hukukunu korumak bir yana can emniyetini de muhafaza edemiyor. Birçoğu kendi vatandaşlarını müdafaada da yetersiz kalıyor. Arakan Müslümanlarının belirli periyodlarda yaşadıkları da bu açıdan bir uyarı değil, rutinin yeni bir sahnesinden ibaret kalıyor. Eğer bir rutine yanmak kaygısı taşıyorsak da Filistin orada neredeyse asırlık trajedi olarak duruyor. Mesele bir trajedinin devam ediyor olmasından daha büyüktür. Onyıllarca daha böyle sürmeyeceğini kim söyleyebilir? Kim ve ne böyle sürmesini engelleyebilir? *** İslam dünyasının neden bu halde olduğu sorusuna cevap arıyorsak önce varmak istediğimiz sonuca bir karar verelim.