Maraş merkezli bir deprem yaşanacağı belliydi. Şiddeti, etkisi ve yıkıma yol açabileceği bina sayısı kesine yakın şekilde tahmin edilmişti. AFAD’ın Maraş deprem provası dahil, sayısız yerli yabancı bilimsel araştırma, bir o kadar resmi rapor bu yıkıcı gerçeğe işaret ediyordu. Bu ölümcül problemi daha da katmerli hale getiren imar affı kanunu çıkarıldı ama göz göre göre gelen bir depreme karşı binaların güçlendirmek için hazırlık yapılmadı. Deprem sonrası kurtarma faaliyetlerinin kalitesi de ortadadır. Tek tesellimiz depremin onuncu gününe ulaşan “mucize” kurtuluşlardır. Geç ve yetersiz kalan kurtarma faaliyetlerinden geride bu unutulmaz, göz yaşartıcı hikayeler kalacaktır. Fedakarca ve yorulmadan çalışan, insanüstü çaba gösteren herkese teşekkür borçluyuz.
Ama öte yandan problemimiz hala büyük ve gün geçtikçe büyümektedir.
Depreme hazırlık ve sonrasındaki eksiklikler bu büyük felaketin sonuçlarını çok daha ağırlaştırdı. Son kurtarma faaliyeti tamamlandıktan sonra elbette bu ihmaller zinciri ayrıntılarıyla konuşulacaktır. Konuşulmalıdır da. 1999 Düzce/Adapazarı depreminden ders alamamak gibi ağır bir hatanın tekrar edilmemesi için bütün süreçler ve kaçırılan tedbir...