Sebep çoktur… Ama açıkca görüyoruz ki küresel dünyada küçük menfaat köylerinde ve bireysel hırs alanlarında sergilenen bencillik de şimdi virüs karşısında ölüm kalım mücadelesi veriyor. Büyük bir kelimeyle ya da malum sloganla tarif edersek de “kapitalist dünya”, telaşlı bir gayretle ayakta kalmaya çalışıyor.
İster sorunun bir numaralı sebebi olsun, isterse ödemesi gereken bir bedel bulunsun; şimdi bütün toplumların ve devletlerin yapmaya çalıştığı ilk şey yine o kapitalist düzeni ayağa kaldırmaktır. Herkesin bir gözü salgının seyrinde, bir gözü de ekonomide… “Kapitalizm kahrolsun ama yıkılmasın!” paradoksunun tam ortasındayız. Üretim, tüketim, harcama şart! Zinciri koparmadan çarkları durdurmadan salgının ardından bir an önce eski hayat dönebilmek çabası hükümetlerin ve halkların ortak hedefidir.