Hukuk ve demokrasi temelinde yaşamakta olduğumuz problemler Avrupa ve Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi etkiliyor. Bu etkiyi de en fazla ihtiyacımız olan alanda yani doğrudan yatırımların azalması ve borçlanma risk puanımızın artışında görürüz. Tekrar tekrar aynı cümleleri sarfetmeye gerek yok; iyi bir demokrasi, güvenilir hukuk sistemi ve en nihayet öngörülebilir olmak bizim gibi ekonomiler için hayati öneme sahiptir. Bu seti tamamlarsak ekonomik kriz riski azalır, aksi takdirde bugünkü tabloya mahkum oluruz.
Yine de başımıza gelenlerin dış güçlerin bir oyunu olduğunu düşünmek istiyorsak, problem yok buna inanabiliriz. Hatta, bir açıdan bakıldığında böyle bir yaklaşım doğrudur da. Zira “dış güçler” yani; bizim büyüme için, köprü, yol, alt geçit, havaalanı yapabilmek, sağlık ve sigorta sistemimizi finanse edebilmek ya da gurur duyduğumuz savunma sanayimizi güçlendirebilmek için ihtiyacımız olan parayı temin eden ülkeler veya onların dev finans kurumları “oyun”u böyle oynarlar.