Güçlü ve büyük devlet olmak, nitelikli, kaliteli, üretken millet olmak ve hem kendi insanlarına refah ve mutluluk sağlamak hem de dünya sahnesinde kıymet taşımak gayet tabii ideal bir hedefi anlatır ama bütün bunları yerine getirmenin şartları vardır. Modern devletler bu hedefler için şekillenen, plan ve program sahibi olan ve rekabet kabiliyeti taşıyan organizasyonlardır. Bunları da insan malzemeleri, kurumları ve illa da disiplin aracığıyla yaparlar.
Kurumlar; eğitim/akademi, bilim, yargı, sanayi/teknoloji/dijitalleşme, tarım, şehirleşme, mali ve finansal yapılar, sosyal güvenlik, sivil toplum, özgür medya, güçlü siyasi partiler ve bunlara paralel yahut parçası olan irili ufaklı ünitelerdir.
Adını nasıl isterseniz öyle koyun… “Büyük devlet, güçlü devlet, vurduğu yerden ses getiren devlet, herkesin kıskandığı/gıpta ettiği devlet, örnek ve model devlet, ona bakmadan kimsenin adım atamayacağı devlet”, vesaire… Bu sıfatlardan herhangi birini ya da hepsini birden taşımanın olmazsa olmaz şartı, önce kurumların varlığına sonra da o kurumların kalitesine bağlıdır. Yani verimlilik, değer ve standart üretebilmesine. Şartlarını yerine getirdiğiniz takdirde...