Yakın deprem tehlikesiyle karşı karşıya olan tek ülke değiliz ama böyle bir tehlike karşısında yapılması gerekenleri ihmal etmekte birinci olduğumuzu Maraş’ta yaşayarak gördük. 1999 Gölcük ve müteakip depremlerin verdiği güçlü işaretlere rağmen gördük, üstelik. Hafızamız ve duygu durumumuz oldukça kötü; tecrübenin her türlüsüne karşı reaksiyonumuz var. Unutmayı tercih ediyoruz, unutursak başımıza bela gelmeyecek sanıyoruz. Böylesine acı deprem geçmişi olan bir ülke, tedbir alır, binaları dayanıklı hale getirir ve 6 Şubat Maraş Depremi’nde hiç olmazsa bu kadar yıkılmaz ve bu kadar çok insanının kaybetmezdi.
Ne yazık ki biz o tedbiri alacak ülke değilmişiz. Şehirlerimizin birbiri ardına yıkılışını çaresizce seyrettik ve onbinlerce insanımızı enkaz altında kaybettik. Tekrar tekrar yazmak canımı sıkıyor ama başka ifade şekli yok; “göz göre göre yıkıldık ve öldük.” Herkes böyle bir gün yaşanacağını biliyordu, herkes haberdardı, herkes binaların zayıf olduğundan şüphe duymuyordu, herkes o binalara verilen izinlerin ruhsat değil ölüm belgesi olduğunu bile bile imzalıyordu… Göz göre göre dediğimiz şey tam olarak böyle bir şeydi. En yüksek yetkiliden en yetkisize...