Her ülke gibi Türkiye’nin de “doğal potansiyel”i vardır. Birçok şey geri gitse de iyi giden şeyler olur, siyasal ve iktisadi süreçlerden bağımsız bazı işler mutlaka yolunda gider. Potansiyel denilen şey tabii olarak herkesin tek başına enerjisini, hedeflerini ve hayallerini içerir. Kötü giden ekonomide, bir yolu bulup gelişenler olur. Kalitesi düşen siyasette, ortamı iyi analiz edip fark yaratanlar mutlaka çıkar. Ya da eğitim şimdi olduğu gibi verimsiz ve yetersiz olsa da sistemden bağımsız kalmayı başarıp, kendi yolunu çizen iyi yetişmiş insanlar çıkabilir.
Ülkenin asgari/standart/doğal potansiyelinin ürettiği gelişme veya verimlilik herhangi bir hükümetten bağımsızdır. Kim gelirse gelsin o potansiyel insanların kapasitesi olarak vardır. Herkesin her şeyi hükümetin iki dudağı arasından çıkacak kararlara bağlı değildir. Bireyin ve kurumların ortalamanın üzerine çıkma becerisi olur. Toplumların da nüfus büyüdükçe artan ihtiyaçlara cevap verme refleksi vardır.
Standart ve...