Son seçimini; bilhassa 14/28 Mayıs’ı emeklilerin gönlüne girerek, hatta mevcut emekli sayısını yeterli bulmayıp 2,5 milyon EYT’liyi ilave edip onların da gönlünü ederek kazanan Erdoğan’ın bugün en iyi bildiği derste zorlanması siyasetin ve siyasetçinin trajedisidir. Emekli para isteyecek de Erdoğan vermeyecek, veremeyecek… Bu nasıl mümkün olabilir? Seçim atmosferinde herhangi bir popülist icraatın bütçeye yüklediği hiçbir maliyeti dert etmeyen bir lider, tam yeni bir seçim arafesinde, “Emekli maaşlarına 7 bin TL eklemek demek bütçeden yaklaşık 1,4 trilyon liralık, 10 bin TL eklemek demek 1,9 trilyon liralık kaynağı buraya aktarmaktır “ diyecek. Nasıl olur? Seçim mevzubahis olduğunda ne zamandan beri paranın lafı oluyor?
Cumhurbaşkanı, “Devlet ve millet olarak daha fazla çalışacak, daha çok gelir elde edecek, ortaya çıkan kazançtan da emeklilerimize hak ettikleri parayı vereceğiz” diyor ki her ne kadar genç emeklimiz fazla olsa da genel olarak emekli kesimi için “Çalışalım, üretelim, sermaye biriktirelim, sonra bölüşelim” demek hiç de heyecan verici bir hedef değil. Emeğinin ve çalışarak geçirdiği yılların hakkını; bu...