Ekonomi üzerine yapılacak bütün konuşmalardan sokaktaki vatandaşa düşecek pay hayat pahalılığıdır. Hiçbir tablo, hiçbir gösterge bakkala, manava, markete yansıyan resimden daha etkili değildir. Manzara böyle olunca işlerin yolunda gittiğine veya gideceğine dair hikayelerin de heyecanı azalıyor, inandırıcılığı kalmıyor. 19 yıldır hale yola konulamayan ekonominin; ülke en büyük borç, en yüksek enflasyon ve en ağır işsizlikle boğuşurken ve yabancı paralar milli yaramızı ezmekteyken, altı ay sonra düzeleceğine inanmak da kolay değildir.
Cumhurbaşkanı, hükümet ve hükümet ortaklarının gerçeği göremeseler de anlattıkları modelin veya kurtuluş reçetelerinin, toplumun büyük kesiminde karşılık bulmadığını görmelerinde fayda vardır. Aksi takdirde hükümet kaynaklı gerginlik bitmez, aslında çok iyi fikirleri olduğunu ama toplumun bunu anlamadığı düşüncesi iktidar kanadında stresi artırır.
Nitekim… CHP lideri Kılıçdaroğlu’na TÜİK’ten randevu verilmemesi bu stresin eseridir. Daha önce Merkez Bankası ve TOBB’a gidip sorular soran...