Bir hazırlık yapıldı mı yapılmadı mı, dosya açıldı mı açılmadı mı; yani var mı yok mu bilmediğimiz bir sürecin izin sürmeye devam ediyoruz. Kürt meselesinde çözüm bir kez daha deneniyor mu, anlamaya çalışıyoruz. Adına zinhar “Kürt meselesi” de “çözüm süreci” de denmeyen bir şeyin izini sürmek bu. Kamuoyu da “adı her neyse” diyerek bir işaret peşinde koşuyor. Koşunun sebebi de MHP lideri Bahçeli’nin bütün sınırları aşan ve Öcalan’a hem Meclis’te konuşma çağrısı yapan, hem de serbestlik vadeden sözleridir. MHP Lideri özetle, İmralı-DEM hattında bir çözüm için sınırsız destek ilan etti. Bugüne kadar söylenmemiş, hele de milliyetçi bir parti liderinin söyleyeceği asla düşünülemeyen çok iddialı sözlerle.
Bahçeli çıtayı en yükseğe koyarak -eğer bir çözüm arzusu taşıyorsa- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önünü açtı, işini kolaylaştırdı. Tabiatıyla herkesi de heyecanlandırdı…
Cumhurbaşkanı’nın o çıtaya koyduğu yere ne kadar yaklaşacağı ve en önemlisi de Öcalan hakkındaki fikirlerine ne kadar yaklaşacağı büyük merak konusu haline geldi. Erdoğan da dün o merakı giderdi.
Giderdi gidermesine...