Suriye’de köprünün altında sular birden fazla kez aktı, geçti. Sahadaki aktörler avantajlarını ve kuşattıkları alanları bazen kaybettiler, bazen de geri kazandılar. Bugünkü tablo ise hemen hemen bütün oyuncuların durumdan memnun oldukları ve bir daha gerilim istemedikleri bir noktaya gelip dayandı. Türkiye hariç… Birer birer bakalım… Rejim; yani Esad yönetimi neredeyse kaybettiği ülkeyi Rusya ve İran’ın askeri ve siyasi desteğiyle tam olarak değilse bile kendisini tatmin edecek düzeyde koruyor. En önemlisi de başta ABD, Fransa ve Türkiye gibi ülkelerin açık bir şekilde “Esad’sız Suriye perspektifi”ne rağmen bu tehlike şimdi geçmiş bulunuyor. Suriye fiilen bölünmüş olsa da kimse Esad’dan daha iyi veya uygun bir alternatif bulmayı başaramadı. Atlattığı onca badireye rağmen Şam’da yine o oturuyor. Mahvolmuş ve egemenliğini yitirmiş bir ülke ve nüfusun üçte birinin mülteci durumuna düşmesi pahasına… Suriye diktatörüne bu yetiyor. Bununla yetindiği için de şimdi kazananlar safında bulunuyor. Rusya ise neredeyse bir ülke kazandı dersek abartı olmaz.