Geride bıraktığımız Ramazan bayramına girerken İslam dünyasının aktüel bir Kudüs sorunu vardı. Bu sorun her zaman vardı ama bu kez ABD’nin Büyükelçiliği Kudüs’e taşıma kararı münasebetiyle yeniden alevlenmişti. Bugün, Kurban bayramına girdiğimiz sıralarda yine bir Kudüs (Filistin) sorunu var ama kimsenin konuşmaya bile mecali yok. Gerçi birkaç ay önce sabah akşam konuşuldu, eylemler yapıldı da ne oldu, derseniz. Hiçbir şey…. Problem yaşadığı ülkelerle İslam dünyasının arasındaki ilişkideki zaafı da budur. Sorun ortaya çıkıncaya kadar anlamlı hiçbir yöntemi denemeyen, çözümü en baştan aramayan, finale gelindiğinde ise hamasi tepkilerle kendi kamuoyunu yatıştıran bir dünyadan söz ediyoruz. Böyle bir coğrafyayla didişmeyi, mücadele etmeyi kim göze almaz? Kim sonuç alacağından şüphe duyar? Kabul edelim artık… Konuşularak bir netice alınmıyor, dünya böyle bir lüksü kimseye tanımıyor. Bilim, teknoloji, hukuk, sanat, insan hakları, demokrasi üretmezseniz; bu liglerle yarışmıyorsanız diplomasinizin de kıymeti olmuyor. Dünya için vazgeçilmez olmanız gerekiyor ki dünya da sizin için bazı şeylerden vazgeçsin.