“Sahada bazen hiç Türkçe bilmeyen Kürt vatandaşlarımızla karşılaşıyoruz. Onların da duygularını anlamak istiyorum. Ve gerçekten kendime soruyorum ben niye hiç Kürtçe bilmiyorum? En azından merhaba diyecek kadar, bir nasılsın diyecek kadar onun halini hatırını soracak kadar. Bunu öğrenmeyi de kendime sorumluluk olarak kabul ediyorum.”Siyasette uzun süreden beri insan hakları ve demokrasi lehine yaprak kımıldamazken bu cümleler heyecan vericidir. İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu söylüyor bunları. Kürt seçmenin, miting meydanlarda, ekranlarda, sosyal medya dehlizlerinde ötekileştirildiği ve her sata her akşam hakarete uğradığı ortamda nefes aldıran, cesaretli ve ilkeli bir tutumdur. Siyaset böyle yapılırsa ortaya fark koyar ve böyle şeyleri söyleyebilen politikacılar lider olur. İmamoğlu, yaftalanmaktan...