Barış Pınarı çapında bir askeri harekat her açıdan zorluklar içerir; asla kolay değildir. Bu tür operasyonların tabiatı gereği belirsizlikler, yeni fırsatlar ve fırsat kayıpları kaçınılmazdır. Nitekim, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ifadesiyle sahada hedeflere planlanan süreden daha önce ulaşılmış bulunuyor ama aynı zamanda planlama dışı gelişmeler de yaşanıyor. Birinci haftanın sonunda görüldüğü gibi en büyük zorluk ve sürpriz siyasi/diplomatik sahada sergileniyor. Toparlayalım… 1-) Rejim ile PYD/YPG anlaştı. Yani, birkaç gün öncesine kadar Suriye’deki en zayıf senaryolardan birisi kolaylıkla gerçekleşti. 2-) ABD, en azından güvenli bölge alanından çekildi yerine Esad rejimi ve Rusya girdi. Rejim askerleri kısa süre içinde Amerikalı askerlerin (Menbiç’te) bıraktığı tesislere yerleşerek sahada hakimiyet kurmaya başladı. 3-) Harekatın başladığı gün hiçbir şekilde muhatabımız olmayan Esad rejimi ile belirli seviyede (asker ve istihbarat) görüşmeler yapılmakta olduğu anlaşıldı. Dahası, Cumhurbaşkanı Erdoğan da rejiminin kendi topraklarına yerleşmesinin doğal olduğunu dile getiren normalleştirici bir açıklama yaptı.