Hazine bakanlarının kim olduğu ve ne söylediğinin çok önemli olması, ağzından çıkan her kelimeye dikkat kesilmemiz ama kim olursa olsun Milli Eğitim Bakanı’nın böyle heyecan yaratmaması üzerinde biraz düşünelim. Yahut Merkez Bankası’na atanan bürokratların liyakati bütün yurtta sevinçle karşılanırken, eğitimdeki atamalardan kimsenin haberdar dahi olmamasını konuşalım.
Böyle olması; eğitimdeki problemin, krizin, hatta buhranın ekonomiden daha az olduğunu gösterir mi?
Çocuklar okula gidiyor, milyonlarca genç üniversitede okuyor diye bir eğitim sistemimizin olduğuna hükmedebilir miyiz?
Eğitimde ne olup bittiğinden, haberdar mıyız? Gözünü kur, borsa, faiz tabelalarından ayırmayanlar, eğitimdeki temel göstergelerin seyrinden haberdar mı?
Ekonomideki rakamları biliyoruz. Enflasyon, faiz, kur ve bir dizi makro ekonomik gösterge neredeyse herkesin ezberinde. Her türlü politika uygulandı ve bir türlü toparlanamadı. Şimdi, artık bir politika denemek yerine, alfabenin ilk harfinden başlamak gibi bir yol tutturmaya karar verildi. Adına “rasyonel” denilen; yani “bundan sonra makul mantıklı olacağız” diye tarif edilecek bir yola...