Bizim gazetenin kuruluşundan beri dış politikada önerimiz; düşmanı azaltmak, dostları artırmaktı. Hala öyle, elbette… Ama galiba bunu temin etmek zor olacak. Nitekim mart ayından bugüne başbakan değişti, darbe girişimi oldu, şimdi de bir dizi dış operasyon ve gelişme aynı anda yaşanıyor. Bu hızlı ve tempolu süre zarfında dengeler bir kez daha altüst oldu. Aritmetik olarak düşman azalmadı ama dost da artmadı. Evet, Rusya listeye girdi; girmekle kalmadı listenin en başına tırmanmaya başladı ama o arada Irak düştü, en ırağa kaçtı. Kaldı ki Rusya da Halep’te katliama devam ederse Putin’in memleketi hangi sıraya geriler kimbilir? Bu manzarada İsrail ise gri bölgede durup toz bulutunun inmesini bekliyor olmalı.
Dış politikanın tabiatından kaynaklanan bir zorluğu vardır. Dost kazanmak ve düşman azaltmak için de çaba göstermeniz gerekir. Kesinlikle zamana ve enerjiye ihtiyaç vardır. Bugünlerde özellikle bütün sınır ülkelerinde taşlar yerinden oynarken zorluk derecesinin arttığını kabul etmek lazımdır. Sadece iyi ilişki olsun diyerek de iyi ilişki kuramıyorsunuz. Bütün iyi niyet beyanlarına rağmen bunu en yakın müttefiklerle bile temin edemediğimizi gördük. Israr etmek, üzerinde durmak ve özen göstermek gerekiyor.