Türkiye, Afrin harekatı üzerinden YPG/PKK ile savaş halinde ama diplomatik ve politik sahada daha geniş çaplı bir mücadele ABD ile yürütülmektedir. Hem de tarihte olmadığı kadar sert ve gergin bir mücadele hali yaşanmaktadır. Durumu anlamak için Başbakan Yıldırım’ın -müttefik ülke- Almanya’nın devlet kanalına verdiği mülakattaki sözlere bakmak yeterlidir: “Bizim ABD’ye yönelik bir tehdidimiz yok. Biz şunu söylüyoruz: Türkiye, ABD, Almanya NATO üyesi. ABD Suriye’de terör örgütüyle birlikte IŞİD’e karşı mücadele etme kararı aldı. Biz de diyoruz ki, NATO üyesi bir ülke olan ve NATO’nun sınırlarını koruyan Türkiye’ye karşı terör faaliyetleri içinde olan terör örgütleriyle birlikte çalışma… Bizim YPG ile bir sorunumuz var. Ancak ABD YPG’nin yanında bize karşı savaşa girerse, onlarla da savaşırız. ” *** ABD ile savaşmak muhtemelen hiç gerçekleşmeyecek ama bu ve benzeri sözlerden anlaşılan o ki Türkiye’nin itirazlarını anlatmak için bu ihtimali dile getirmekten başka çaresi kalmadı. Durum bu kadar tatsız…. Peki, biz aylardır içeride sabah akşam aralıksız şekilde ABD’yi kritik ederken, bu ülkenin yetkilileri durumdan ne kadar etkileniyor? Kısaca, bizi ne kadar anlıyorlar? Bu sorulara verilecek cevaptan iyimser sonuçlar çıkmıyor.