Neresinden bakılırsa aynı yere varır; ülkelerin siyasal yapıları dünyanın kaldırabileceğinden daha büyük bir kaosa doğru ilerliyor. Bütün makul ve mantıklı ülkeler ve yapılar için belirsiz günler ya fazla uzadı ya da yeni başlıyor. Ama her halükarda belirsizlik hakim oluyor.
En başta Avrupa; epeyidir gücünü verimli kullanmaktan uzak, zayıf ve etkisiz bir kıta haline gelmişti. Ekonomik sıkıntıları atlatmayı başardı ama bu alanda sarf ettiği enerjiyi siyasal güce dönüştüremedi. Özellikle Ortadoğu’daki sorunlara el atmanın fazla maliyet ve mülteci üreteceğini gördükten sonra tam anlamıyla kabuğuna çekildi. Buna rağmen, yaklaşan muhtelif seçimlerde sağcı ve Trump’vari adayların şansının artmasını kimse önleyemiyor. Bütün kıta bir uçtan bir uca aynı tehlikeyle karşı karşıya. En başta da Fransa…
Avrupa sıkıntıda, etkisiz, güçsüz diyoruz ama bu hal bizi sevindirmesin. AB’nin problem yaşaması bizim zaten sınırlı olan ekonomik alanımızın iyice daralması demek. Şunu da unutmayalım… “AB bitti, adamların gücü yok” demeye başladığımızda 1 TL, 2 Euro’ydu. Bugün oldu 4 küsur... Gerilemiş olduğuna kendimizi inandırdığımız Avrupa’nın bile bir hayli gerisindeyiz. Dahası, yaşadığımız son ekonomik durgunluk ve döviz krizinin nerede duracağını da kimse kestiremiyor.