İsrail’in Gazze’yi hedef alan ve kural tanımaksızın bu şehirdeki sivilleri yok eden, göçe zorlayan saldırılarının ikinci ayı geride kaldı. Dünyanın gözü önünde yaşanan tarifi imkansız trajedi bütün hızıyla devam ediyor. Gazzeliler hem evlerinden koparılıyor hem de gitmeleri istenen yerde bir kez daha öldürülüyor. Hastaneler, okullar, ibadethaneler, sokaklar, evler yerle bir ediliyor. Sadece bombalar değil, yok edilen altyapı ve tedarik edilmeyen elektrik, su, ilaç ve gıda yüzünden insanlar ölüme mahkum ediliyor.
Orada olmanın ve bir umutlu dünyanın bu insanlık dışı saldırıları durduracağını umut etmeyi anlamak nasıl bir duygu acaba? Umutlar boşa çıkıyor, sadece Filistinliler değil, onlarla birlikte insanlık onuru ve haysiyeti de katlediliyor. Bütün olanlar, sayıları az ama etkileri büyük birkaç hükümetin desteği dışında, dünyanın tamamının itiraz ettiği ve lanetlediği zeminde sürüyor.
***
İki ayın sonunda geldiğimiz noktaya bakalım.
Kadınların, çocukların, sivillerin katledilmesi bir trajedi; ikinci ayın sonunda bu katliamın olağan hale gelmesi, günlük ölüm sayılarının düşmesiyle teselli bulmak başka bir trajedidir.
Türkiye dahil İslam...