Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri turu finansal destek talebi -ve bu talebin açıktan söylenmesi - nedeniyle eleştiri konusu oluyor. Bu eleştirilerde Erdoğan’ın “bazı assetler”in satılacak olmasını ifade etmesinin payı büyüktür. Seyahat öncesinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek’in de bu ülkelere giderek hazırlık turu yapması başka zaman normal olabilirdi ama bu kez çaresizlik görüntüsü verdi.
Ağır enflasyon ve döviz problemi ortamında, elde kalan kamu şirketlerinin satışının krizden çıkmak adına son çare gibi görülmesi gayet tabii rahatsızlığa yol açıyor. Ekonomide yıllardır yapılan yanlışların ardından çıkışın asset satışında aranması eleştiri konusu olmayı hak ediyor.
Öte yandan, Türkiye’nin küçük büyük demeden her türlü desteğe, borca ve hatta swap işlemine ihtiyacı olduğu da sır değildir. Cumhurbaşkanı da bunu söylemekten imtina etmiyor, destek veren ülkelere her fırsatta teşekkür ediyor.
Bir Cumhurbaşkanı’nın ülkesi adına destek ve yatırım talebiyle başka ülkelere gitmesi, görüşmeler yapması...