Birleşmiş Milletler’deki Kudüs oylamaları süreci özelde İslam dünyasının genelde de bu konuda hassasiyet sahibi bütün ülkelerin moralini düzeltmiş görünüyor. ABD’nin sorumluluk duygusu gelişmemiş başkanının açtığı belalar onarılmasa bile itirazın güçlü bir şekilde seslendirilmesi uluslararası sistem açısından umudun varlık belirtisidir. Kararın geri dönüşünü sağlamasa bile karşıdaki blokun hacmi Filistin için yabana atılmayacak bir destektir. Belki çözüm hala imkansız ama Trump’ın İsrail’e aktardığı orantısız ve haksız destek dengelenmiş oldu. Böyle süreçlerin riski devamlılık ve dikkat kaybıdır… Evet, BM’de bir başarı elde edildi ama pratikte Filistin halkının dertleri azalmadı. Yine kendi kaderleriyle başbaşa bırakılırsa ne olacağını geçmiş tecrübelerden biliyoruz. Şimdiye kadar hiçbir BM Güvenlik konseyi ve BM Genel Kurulu kararını tanımayan İsrail, aynı yolda yürüyecektir. Hatta, ABD Başkanı’nın kural tanımaz tarzından bilistifade alan genişletmeye devam da edecektir. Yeni yerleşim yerleri ilan ederek işgal altındaki bölgelerde ilerleme planı hızlanacaktır. Böylelikle, Filistinliler yüzyıllardır yaşadıkları şehirlerde her geçen gün biraz daha geriletilecektir.