Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı olayına dair iddialara ürkütücü demek bile yetersiz kalıyor. Benzerine rastlanmamış bir trajediyle karşı karşıyayız. İddialar, söylentiler, çıplak gözle yapılan tahminler aklın almayacağı bir eylemi işaret ediyor. Bütün sözler bir yana, gazetecinin konsolosluk binasına girip çıkmamış olması bile aklı ve vicdanı isyan ettirmeye yetiyor. Meselenin önemi ve insan hayatıyla ilgili boyutundan başka, sürecin rahatsızlık verecek kadar yavaş ilerlemesi de bir başka benzersiz durum… Dünya çaresiz bir halde konsolosluk binasının kapısına bakıp duruyor. Belli oldu ki Suudi hükümeti bütün iddialara rağmen bir şey itiraf edecek değil. Ve belli oluyor ki dünyanın gücü Kaşıkçı’nın akıbetini anlamaya yetmiyor. Kaşıkçı 2 Ekim günü evlilik işlemleri için kendisine verilen randevuya göre konsolosluğa gitti. Tam o sırada iki uçakla 10-15 Suudi yetkilisi de özel uçakla İstanbul’a gelip binaya girdiler. Sonra gelenler yine binadan ayrılıp ülkelerine döndüler ama Kaşıkçı’dan o günden beri haber yok.