Kitlelerin, teker teker insanların veya genel olarak toplumun siyasallaşması bir demokrasi için sadece iyi bir şey değil, gereklidir de. Demokrasi, siyasetin devlet tekelinde olmadığı, tabanda ve sokakta konuşulduğu imkan demektir. İnsanlar siyasetin parçası olmak, hatta aktörü ve denetçisi olmak imtiyazına sahiptir. Milli irade dediğimiz kavram da bunu gerektirir. Canlı, aktif ve katılımcı bir ruh gerektirir. İnsanların siyasette rol sahibi olmaları hem bir hak hem de bir sorumluluktur. Bilhassa, sorumluluktan uzaklaşan toplumlarda demokrasinin de zayıfladığı ve şekli bir yönetime dönüştüğü aşikardır. *** Türkiye’de AK Parti iktidarları döneminde toplum, sadece oy desteğiyle değil kriz anlarında tavır da koyarak giderek artan bir hacimle siyasetin aktif bir unsuru haline geldi. Eski rejimin jakoben ve kontrol edici alışkanlıkları bu sayede yıkıldı. Derin devlet kavramından, asker-sivil bürokrasi gücüne, jüristokrasiye kadar bir dizi güç kalemi bu sayede kırıldı.