Olimpiyatlardan hayalkırılığı sayılabilecek bir başarısızlıkla döndük. Kendimize ancak 64 sırada yer bulabildik, tek altın madalya dahi alamadık. Ekonomik ve siyasi açıdan bizden çok geri ya da güçsüz veya nüfusu bizden çok daha az olan ülkeler mükemmel sonuçlar aldı. Sıralamadaki yerimiz, üzücü değil utandırıcı da… Sadece olimpiyatlar değil, bütün uluslararası yarışmalarda – kadın voleybol milli takımının son dönemdeki harika yükselişi hariç – başarısızlık hattındayız. Zaman zaman elde edilen bazı başarıları ıskalamıyorum ama güven verici, kalıcı ve sürdürülebilir bir başarı zinciri kuramadık. Avantajlı alanlarımız güreş ve halterdeki tablo da ortadadır.
Paris dönüşünde ise bütün bu tabloyla ilgili tek bir analiz hatta değerlendirme yapılmadı. Süper Lig’in imdada yetişmesinden bilistifade, Paris bozgunu neredeyse yok sayıldı. Sadece, Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’nın biraz öfkeli demeci duyuldu: “Hazırlık süreçlerinde federasyonların bizden olan her türlü talebini karşıladık. Bütçelerinde 2-3 kata varan destekler sağladık. Devlet olarak her türlü imkanı federasyon ve sporculara sunduk. Burada tabii ki herkesin ders çıkarması gerekiyor. Bunun...