Bizdeki başkanlık sisteminin her günü seçim kampanyasıdır. Çünkü, Cumhurbaşkanı’nın kendisine seçim kazandıran oy oranını her gün her saat gözetmesi gerekir. Bir barometre gibi oyların yükselip azalmasını bakmak zarureti vardır ve tabiatıyla bu da O’nu “hızlı karar alınan bir popülizme” yöneltmektedir. Geride kalan dört buçuk yılın kısa özeti bundan ibarettir. Ne bir temel meseleye el atılabilmiştir, ne de temel meselelerin derinleşmesine mani olunabilmiştir. En nihayet bu “güçlü başkanlık” modelinin akılda kalan büyük icraatları, ağır ekonomik kriz ve enflasyon ortamına karşı iktidarın mecburen yüksek asgari ücret artışı, emekli maaşı zammı, EYT ve yüksek taban fiyatlar vesairedir. Çünkü, finansal üniteleri güçlü, üretim odaklı...