Yerel seçim sonuçlarının mecbur kıldığı siyasi şartlara uygun olarak liderlerin birbirleriyle görüşmesinin önemi olmadığını söyleyemeyiz. Sandığın birinci partiyi değiştirmesine duyarsız kalınmamasının ve uzun süredir aşırı sert giden merkez siyaset dilinin yumuşama eğilimi göstermesinin gayet tabii kıymeti vardır. Yakın zamana kadar son derece garip bir siyasi modelimiz vardı. İktidar partisi muhalifi olan bütün partileri neredeyse yok saymaktaydı. Muhalefet de bu tavra benzer bir sertlikte cevap vermeyi alışkanlık haline getirmişti. İktidar ve muhalefetin bu siyasi tarzı aynı şekilde tabana da yansıyordu. Merkezden sokağa, Ankara’dan taşraya kararlı bir sertlik, saygısızca hitaplar ve yok saymalar siyasetin normali haline gelmişti.
31 Mart’ta sonra belki de hayırlı şey bu gerilimin nispeten gevşemesi ve normalleşme olmasa bile normal gibi davranma çabası gösterilmesidir. Kabul edelim, bunun en önemli sebebi CHP’nin sandıktan birinci çıkması ve ülkenin siyasi haritasının şok edici bir şekilde değişmesidir. Yani, güç dengesinin iktidar aleyhine dönmesi…