Seçim, takvim, yeni hükümet beklentisi derken hepimizin aklına yeni döneme dair gelenler belli. Gelenek olduğu üzere yeni dönem, yeni başlangıçlarda acil gündemin konu başlıkları da hep aynıdır. Başta ekonomi ve demokratik hayat olmak üzere ülkenin acil bekleyen meselelerine nasıl bir neşter vurulacak? Buna bağlı olarak bütün alt ünitelerde neler yapılacak? Başkanlık sisteminin tabiatı bütün bu alanlara nasıl sirayet edecek / kimler bakan veya bürokrat olacak, vs. ? *** Elbette, merak etmemek mümkün değil. Nihayetinde meselelerin çözümü Cumhurbaşkanı’nın uhdesine emanet edilmekle birlikte, bağlı siyasi ve bürokratik kadrolar da yeni dönemin karakterinin güçlü işareti olacaktır. Pazartesi startı verilecek sistem, parlamenter modelin problemleri çözmekte yetersiz olduğunu ve ancak daha hızlı karar mekanizmalarına sahip başkanlık modeliyle bu yolun açılabileceği iddiasını içeriyor. Bu iddia, 16 Nisan ve 24 Haziran’da toplum tarafından da onaylanmıştır. Dolayısıyla başkanlık sisteminin, bilhassa ekonomideki her türlü riske karşı hamle üstünlüğü için büyük bir imkan olduğunu da kabul etmek gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi zaten 16 yıllık büyük tecrübeye sahip bir lider için yeni dönemin sevk ve idaresi kolay olacaktır. Bilgisini, tecrübesini ve liderliğini sahaya daha kolay ve engelsiz yansıtacaktır.