Bütün derin ve sarsıcı süreçlerin en zor noktası, psikolojik üstünlüğün ele geçirildiği ve bunun bir siyasete dönüştürülmesi gerektiği anlardır. Türkiye bu gerçeği PKK meselesinde ve bilhassa da Öcalan’ın teslim edildiği günlerde yaşamıştı. PKK’nın 1984 yılında (Ağustos, Eruh baskını) başladığı silahlı eylemlerin 15. yılında, 1999’da Öcalan Kenya’da yakalanıp Türkiye’ye teslim edilmişti. Hiç şüphesiz bu Kürt sorununun çözümü açısından büyük bir fırsattı… Kullanılmadı, heba edildi; dahası kullanmak için çaba sarfedilmedi. Peki, zaman nasıl geçiyor farkında mıyız? Öcalan’ın İmralı’ya konuluşunun üzerinden geçen süre, ilk PKK eylemiyle yakalanışı arasındaki süreden daha fazladır; 17 yıl oldu… Yani, örgütünün aktif silahlı eylemlilik süresinin yarıdan fazlası onun cezaevinde olduğu dönemdedir. Bu süre zarfında PKK en son Kuzey Suriye olmak üzere alan genişletti; bu bir yana Türkiye’nin başına bela olmaya devam etti. Alan genişletirken çözüm süreçlerini suiistimal etmeye devam etti.