Yerel seçim sonrası tablo iktidarın aleyhine görüntü veriyordu ve bu görüntünün geri döndürülemez olduğu kanaati hakimdi. CHP, büyükşehir belediyelerinin tamamına yakını alarak birinci parti olmuştu ve üstelik Ankara ve İstanbul’da daha önce Ak Parti’nin uluşamadığı oylara ulaşmıştı. Özgür Özel’in seçim gecesi söylediği gibi “CHP, yüzde 25’lik cam tavanı parçalayarak” kazanmıştı. Psikolojik üstünlük tartışmasız şekilde CHP’nin elindeydi.
O günlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tablodan ürkeceği ve yumuşama yolunu tercih edeceği analizleri yapılıyordu. İktidar sertlik, baskı ve kural tanımazlık yüzünden seçimi kaybettiği için bunun tersini yapması bekleniyordu. Erdoğan ve Ak Parti’yi yakından tanıyanlar bu analize prim vermediler ama yine de “inşallah” temennisini esirgemediler. Arada Erdoğan Özel’le görüştü CHP genel merkezine gitti, hatta yanmadan sönmüş olsa da Kürt meselesinde çözüme benzer bir şeylerin fitili dahi ateşlendi. En başta da ekonomide akıl ve mantık yoluna girildi. Bütün bunlar iyimserler için sevindirici işaretler sayılıyordu. Üzerine MHP lideri...