Rusya’ya ait savaş uçağının Türkiye tarafından düşürülmesinden sonra yaşanan gelişmeleri biliyoruz. Ruslar büyük bir infial gösterdi; tehditler, ambargolar, kısıtlamalar, kampanyalar peş peşe geldi. Turistler gelmez oldu, vizesiz seyahat bitti, meyve sebze almadılar vs. Türkiye o dönemde Suriye sahasında da vites küçültmek zorunda kaldı. Türkiye’nin egemenlik hakları açısından haklı ve üstelik önceden ilan edilmiş bir karardı ama sonrasında pişmanlık yaşandığı da bir gerçektir. Öte yandan, bir Rus uçağının düşürülebilmiş olması Batı başkentlerinde gizlenmeyen bir memnuniyet de yarattı ama sonuçları bizim için pek taşınabilir değildi.
Sonra, uçak meselesinin halline dair diplomatik bir mektup gönderildi ve ardından Erdoğan-Putin görüşmeleri geldi. Her şey büyük bir tempoyla yoluna girmeye başladı. Daha doğrusu yoluna giriyor göründü.
***
Rusya, zaten doğalgaz nedeniyle inanılmaz boyutta aleyhimize olan (2016 verilerine göre 15.1 milyar Dolar’a 1.7 milyar Dolar) dış ticarette meyve sebze ithalatının yolunu açacağını aylarca söyledi. Hiç olmazsa bunu bekliyorduk ama yapmadı. Turist göndereceğini söyledi bunu da göstermelik yaptı.
Arada da Şubat ayında El Bab yakınlarında Türk askerlerinin bulunduğu bir bina, Rus savaş uçakları tarafından “yanlışlıkla” vuruldu, üç asker şehit oldu. Bir iki kez de hava sahamızı ihlal ettiler.