Seçim sürecinde şu ana kadar şahit olduğumuz birçok şey eleştiri konusu olabilir ama hiçbirisi için şaşırtıcı diyemeyiz. Mesela bol vaat var ve tamamı plansız, programsız, fizibiletesiz ve birçoğu da bu yüzden gerçekleştirilebilir değil ama normal. Oluyor böyle şeyler! Biraz daha kontrolden çıkmış ne zararı var?
Ya da gerilim yüksek ama o zaten normal. Çünkü sadece seçim olacağı için değil siyaset her zaman gergindi. “Hain, bölücü, illet, zillet, ihanet” gibi sıfatları yağdırmak için özel bir bahane bile gerekmiyor. Aklına geleni söylüyor, birşey de olmuyor. Hatta, bu dil iktidarın siyasi propagandasının temelini oluşturuyor. Destekçilerinde ve seçmen tabanında da karşılık buluyor. Seçmenin bir kesimi dili ağır bulsa da ses çıkarmıyor, bir kesimi ise bu sıfatları hak ettiğine inandığı muhalefete karşı safları sıklaştırıyor. Hainlere karşı ağır ve gergin dil normal yani!
Dini siyaset malzemesi yapmak da öyle. Zaten yine bir kesim için bu bir parti meselesinden evvel dava meselesidir ve karşıda duran her kimse ya din düşmanı ya da münafık olmalıdır. Öyle değilse bu kutlu davanın karşısına niye geçsin? Bugün de seçimin en güçlü sloganları din...