Ekonomik tablonun giderek tatsız ve umutsuz hale gelmesi sadece bugünün maliyetini; yani hayat pahalılığını ve geçim zorluğunu artırmıyor. Aynı zamanda gelecekten de eksiltiyor ve bir süre sonra geriye dönüp baktığımızda Türkiye’nin bugünlere dair fırsat maliyetinin faturasını göreceğiz. Daha şimdiden kur korumalı mevduatın Hazine’ye yükünü ölçebiliyoruz ama problemimiz keşke bununla sınırlı olsa.Geçen aralık ortasına kadar Türk Lirası’nın değersizleşmesiyle mutlu olup ihracatla köşeyi döneceğimize inanan bir ülkeydik. Rekabetçi kur diye bir şey vardı ve dünyanın dövizle en pahalı borçlanan ülkelerinden birisi olarak rekabet edebileceğimize inanıyorduk. İhracattan başka rakama bakmıyorduk ama dolar/euro işin tadını kaçırınca ve Türk Lirası pul olmaya başlayınca birden...