ABD’de görülmekte olan Rıza Sarraf davasının siyasi olduğu muhakkaktır. Esasen İran’a yönelik yaptırımların delinip delinmediğini araştıran bir dava tabiatı gereği zaten siyasidir. Davaya esas teşkil eden bilgi, belge, telefon kayıtları vesairenin bizatihi FETÖ’cü emniyet görevlileri tarafından hazırlandığı da bir sır değil… Ki, bu durum da siyasi niyetin aleni bir işaretinden başka bir şey değildir. Şimdi, Amerika yargısı da siyasi bir kararın, siyasi sonuçlarını, apaçık bir siyasi tavırla takip ediyor. İlaveten bu davayı daha da siyasi hale getiren hem Türkiye’ye hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik antipati de bulunmaktadır. Soruşturma sürecinden itibaren, Sarraf’ın ABD’de derdest edilmesiyle birlikte medyaya yansıyan bütün ifade, tavır ve yöntemler de aynı siyasi tarzı yansıtıyor. Bütün bu işaretler ve antipatik tutum bu davadan objektif bir netice çıkmasını da zorlaştırıyor. *** İlk ifadelerden ve Sarraf’ın sanıklıktan tanıklığa geçmesinden anlaşılan o ki Türkiye’nin İran’a yönelik yaptırımları deldiği sonucuna ulaşılacak. Bu finale ABD medyası da Türkiye kamuoyu da şimdiden hazır görünüyor. Nitekim, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, hükümet adına konuşan yetkililer de muhtemel sonucu görmekte ve buna göre konuşmaktadırlar.