Büyük meselelerimizi çözmek konusunda becerimizin zayıf olduğu malum… İster tek parti ister çok parti olsun, ister koalisyon ister tek başına iktidar dönemleri fark etmiyor; Türkiye canını yakan bütün büyük problemlerde çözüme ulaşma kaabiliyeti sergileyemiyor. Eğitimden kültüre, Kürt meselesinden devlet-toplum ilişkileri çatışmasına kadar bir dizi ünitede aynı açmazı yaşıyoruz. *** Hemen herkesin üzerinde mutabık olduğu ama hiçbirinin neticelendirilemediği meseleler uzun bir liste olur. Ortak fayda anlayışına sahip olamama, yani bir meseleden beslenen kesimlerin diğerlerinin ızdırabına duyarsız kalması gibi dermansız bir hastalıkla yaşıyoruz. Dinler arasında, etnik yapılar arasında, kültürler arasında ve elbette fikirler arasında bu ötekini tanımazlık hali hüküm sürmektedir. AK Parti tecrübesini ayrıcalıklı kılan bu farklılıklara ve ötekileştirmeye itirazıydı. Şimdi yine AK Parti’ye yönelik kritiklerin kaynağında da bu istikametteki beklentiler vardır. Büyük problemlerin üstesinden gelmenin en kolay ve kestirme yolu siyasetin adım atmasıdır. Nitekim, askeri vesayetin kaldırılması ve mesela dindarların devletle ilişkilerinin makul bir çerçeveye oturması bu sayede mümkün olabildi. Bazen hızlı adımlarla bazen bir sistematik dahilinde bu yollar aşılabildi.