Gündemimiz şimdi Libya oldu ama Barış Pınarı harekatıyla başlayan ve ardından iki mutabakatla (Ankara /Soçi) gelişen Suriye meselesi heyecanını kaybetmeyi kesinlikle hak etmiyor. Daha doğrusu heyecan ve ilginin eksilmesi ve sahadaki gelişmelerin kamuoyuna yansımaması tablonun ciddiyetini eksiltmiyor. Sadece iki mutabakat değil, öncesinden Rusya ile imzaladığımız İdlib mutabakatının da seyri istediğimiz şekilde gelişmiyor. Anlaşmaya rağmen sahada yaşananlar Türkiye’nin istemediği ne varsa onu işaret ediyor. İdlib halkı bombalar altında sağa sola dağılıyor; yani Arap Sünni nüfus aleyhine bir etnik düzenleme yapılıyor. Kaçanlar da beklendiği gibi ve zaten başka çıkışları olmadığı için Türkiye sınırına doğru hareket ediyor. Rakamlar net değil ama tahminen 150 bin civarında yeni göçmen oluştu. Suriye rejiminin bombardımanı nedeniyle son birkaç günde sınırımıza kaçan Suriyeli sayısı 25 bini buldu. Sadece Kasım ayı başından bugüne şehri terketmek zorunda kalanların sayısı 200 bini aştı. Oysa İdlib mutabakatının amacı halkı bulundukları yerde korumak ve yaşatmaktı.