Suriyeli misafirler/göçmenler/mülteciler bahsinde problem ve endişe çoktur ama birinci mesele Türkiye devletinin böylesine büyük bir nüfus hareketi karşısında bir politikaya sahip olmamasıdır. Bugün daha iyi anlaşılıyor ki ne gelebilecek sayıyı tahmin edebildik, ne de statü ve yerleşim planlarını yapabildik. Tabiatıyla şimdi, ne zaman gideceklerine ya da gidip gitmeyeceklerine dair bir perspektife sahip değiliz. Bu cevapsız sorular Suriyeliler bir an önce ülkelerine geri dönsün, temennisini içermiyor. Zira, geri dönmek bugün ve görünür gelecekte imkansızdır. Zira, Suriye’deki belirsizlik geri dönüşler için bir problem ve bu belirsizliğin Esad lehine düzelme ihtimalinin yüksek olması başka bir problemdir. Suriye’yi terketmek zorunda kalanlar Esad’ın arkası kesilmeyen katliamlarından kaçanlardır ve biliyoruz kalanlar bunu hayatlarıyla ödemişlerdir, ödemeye devam etmektedir. Esad işbaşında kalmayı başardığına göre yakın ve hatta uzak gelecekte ülkesinden ayrılmak zorunda kalıp Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesine sığınanların geri dönme ihtimali bulunmamaktadır. Bu gerçeği görmezden gelerek Suriyeliler meselesini çözemeyiz; çözmek şöyle dursun anlayamayız. *** Biliyorum; bu tespit Suriyelileri istemeyen, onları “bedavacı, nargileci, sorumsuz veya ülkesini terkeden kaçaklar” olarak görenleri rahatsız edecektir ama gerçek budur.