Ne kadar uzun ve yakıcı da olsa bir devletin ekonomik, siyasi ve diplomatik meseleleri ya bir vadede çözülür ya da yaşanabilir seviyede seyreder. Devletlerin kaderinde böyle ağır vakalar vardır ve gücü kuvveti yerinde olanlar bunların üstesinden gelir. Yine güce ve kuvvete bağlı olarak, bu meselelerin bünyesinde hasar yaratmasına müsaade etmeden onlarla yaşamayı başarır. Söylemeye de saymaya da gerek yok, Türkiye kaderine çözümsüz meseleler yazılmış ülkelerin başında gelmektedir. Böyle dertler ülkelere zarar verir ama hiçbiri kültürsüzlük, sanatsızlık, bilimsizlik, hikmetsizlik ve esersizlik kadar yakıcı değildir. Bir devleti devlet, bir halkı halk, bir milleti millet yapan sermaye o topraklardaki kültürün kalitesidir. Her meseleyle yaşanabilir ama kültür bizatihi bir mesele olmuşsa, bununla yaşanamaz. *** Her ülkenin en iyi besteleri yapması gerekmez, en iyi resimleri çizmesi ya da en iyi filmleri çekmesi şart değildir. Ya da küresel yarışta en güçlü akademiye sahip olmak da hayati bir zaruret değildir. Ama hepsini yaratacak bir zemine sahip olmak, hepsinde yarışabilmek, hepsinde kendini yenileme kabiliyeti ve en nihayet kültürde, sanatta, bilimde yeryüzü sahnesinin cazip bir markası olmak şarttır.