Siyasette her şey önce bugün yapılacak Erdoğan-Trump görüşmesine, ardından da AK Parti kongresine kilitlenmiş durumda. Şüphesiz ilki daha önemli ama iç siyasetin lezzeti ve çekiciliği nedeniyle ikincisi daha çok merak uyandırıyor. Masada, Suriye, YPG, dış politika, FETÖ var ama Trump görüşmesinin seyri ve neticeleri iç politika açısından son derece belirleyici olacak. Bu görüşme, müttefik sorunu yaşadığımız dünyada bir dostluk tazeleme imkanı sunabilir. Özellikle de Erdoğan, ABD Başkanı’na zoru yaptırıp YPG konusunda geri adım attırabilirse epeyidir aranan moral de bulunmuş olur.
***
Tam bir diplomasi satrancı içindeyiz…
Erdoğan yola çıkarken ABD’nin YPG’ye ağır silah verme kararını açıklanmasından da meselenin zorluğu anlaşılıyordu. Bunun sadece kötü bir zamanlama değil, planlı ve manidar bir hamle olduğu aşikardı.
Tam, Cumhurbaşkanı’nın uçağının rotası Washington’a yönelmişken bu kez Rusya Devlet Başkanı’nın şu sözleri geldi:
“Suriyeli Kürtlerle çalışma düzeyinde temasları devam ettireceğiz. Biz diğer ülkelere kıyasla Kürt birliklerine silah göndereceğimizi ilan etmiyoruz, zaten onların bizim bunu yapmamıza ihtiyaçları yok. Onların bu silahları almak için kendi kaynakları var. Bu çalışmaların yeniden başlatılması gerektiğini düşünmüyoruz.”