İki liderin de 28 Mayıs seçiminin önemine dikkat çekmek için kullandıkları sloganların hepsine katılıyorum. Heyecanlarında, umutlarında, beklentilerinde veya endişelerinde haklılar. Yarın sabah, o kadar önemli ve o kadar değerli bir sandık kuruluyor
Yarın akşamın bir daha telafisi yok mu? Yok.
Ülkenin kaderi için son fırsat m? Son fırsat.
Sanığa gidip oy vermek vatandaşlık görevi, hatta daha fazlası mı? Evet öyle.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu, hem bugüne kadar tecrübe etmediğimiz bir demokrasi görevi hem de yukarıdaki soruların hepsine birden olumlu cevap verdiren kritik bir eşiktir. Erdoğan’ın da Kılıçdaroğlu’nun da dediği gibi “telafisi olmayan bir fırsat”tır.
Erdoğan kazanırsa pek az lidere nasip olan uzun süreli iktidarına beş yıl daha ekleyerek hem süre hem de “benzersiz bir yetki ve imtiyaz” elde etmiş olacak. Geride bıraktığı beş yılda başarılı bir performans ortaya koyamamış olmasına rağmen… Ağır ekonomik kriz ortamına, belirgin yozlaşmaya ve uluslararası alanda yaşanan gerilemeye rağmen… İçeride giderek artan kutuplaşma ve tansiyona...