Suriye dosyasında yerin dönemin; daha doğrusu yeni güç dengelerinin şekillenmesi hızlı adımlarla yol alıyor. Malum, iç savaş uzun süredir devam ettiği için tempo her zaman hızlı değildi. Sonuçta aktörlerin pozisyonu hemen hemen belli olduğu için hamleler de belirli ve öngörülebilir bir hızla seyrediyordu. Şimdi ise, sahadaki en önemli iki aktörden birisi olan ABD tası tarağı toplama kararı alarak düzeni temelden değiştirdi. Suriye haritası yeniden açılıyor ve ABD’nin bıraktığı boşluğun derinliği hesaplanıyor. Bu kararla Suriye’de ve bütün olarak bölgede neler değişecek? Boşluğu kim dolduracak? Kim kazanacak, kim kaybedecek? Ve hâlâ zihinleri kurcalayan soru: Trump bir telefon görüşmesiyle Suriye’den vazgeçtiği gibi bir gece yarısı tweet mesajıyla yeniden geri döner mi? *** Son surunun cevabı; galiba “hayır. ” ABD için bu saatten sonra dönüş imkanı yok. Çünkü, ABD Başkanı Suriye’ye bildiğimiz, alıştığımız Washington yaklaşımıyla bakmıyor. Bir iç siyaset kahramanlığından ibaret gördüğü IŞİD’le mücadele dışında yüksek stratejik hesapları falan yok. Daha açık ifadeyle orada olup bitenler umurunda bile değil.