Gazze’de yaşanan seri katliam yeterince dehşetli değilmiş gibi, beraberinde bir dünya savaşı ihtimali tartışılıyor. Özellikle bazı televizyon kanallarında tartışmanın ötesine geçildi; elde çubuklarla cephe haritalarını dolaşan adamlara rastlanıyor. Neredeyse tamamı boş ve anlamsız sözlerle önce savaş çıkarılıyor, sonra bloklar tayin ediliyor ve hatta kazanan kaybedenler belirleniyor. Böylesine büyük bir iddianın bu kadar gülünç sözlerle konuşuluyor olması her tarafı kuşatan seviyesizliğin yansımasından başka bir şey değildir.
Dünya savaşı gibi ihtimaller şöyle dursun, başı sonu belli vakaların bile nasıl konuşulduğu ortadadır. Komplo teorisi, fanatizm, palavra, senaryo her alanda hükümferma… Sadece televizyon programlarının değil, en üst düzey siyasetin dilinde de aynı cümleler. Gözetilen tek seviye, seviyesizlik…
Bununla birlikte, üçüncü dünya savaşı ya da bölgesel bir savaş çıkabilir mi, sorusu birçok Batılı ülke politika yapıcılarının da gündemindedir. Bu ihtimali ciddiye alma sebepleri de malum; başlangıçta orantısız destek verdikleri İsrail rejiminin bugün artık kontrolden çıkmış olmasıdır. İsrail’in nerede duracağı hesaplanamadığı için uğrayacağı duraklardan...