Aslında bu anlamda ilk açıklamayı CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yapmıştı.
"Millet ittifakının adayı; nefsini terbiye etmiş, yetkiyi alınca yozlaşmayacak bir aday olmalı" dediğinde, 'demek ki kendisi olmayacak' diye düşünmüştüm.
Seçilebilmek için her kurultay öncesi delege seçimleriyle oynamasını, önseçimleri kaldırmasını, kurultay salonlarında bile 'imza oyunları' yaptırmasını hatırlayınca...
Sonra SP'nin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bir başka tarif yaptı, ki o da kendilerini ifade etmiyordu; Kılıçdaroğlu'nu özellikle etmiyordu!
Karamollaoğlu, "Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı seçilmesinde tereddüt edilmeyecek bir aday olmalı. Kılıçdaroğlu da olur ama iyi araştırılması, iyi etüt edilmesi gerekir" dedi.
Karamollaoğlu, "Suriye'yi karıştıran ilk adımları Türkiye attı" ve "Bugünkü ekonomik durumun sebebi AK Parti ekonomi politikalarıdır" diyerek, bu iki alandan sorumlu eski AK Partili bakanı, yani 6'lı masanın iki ortağını daha listeden çıkardı.
Ama kabak DP'nin Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın başına patladı.
Çünkü "Ben de kriter koyarım" diye ortaya atıldı; kriterlerini, "20 yıllık AK Parti döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak, seçilebilirlik, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurucu bir ruhla yeniden tesis etme yetisi" olarak sıraladı.
Doğrudan DEVA ve Gelecek partilerinin eski AK Partili genel başkanları için 'olmaz' dedi; dolaylı olarak da Kılıçdaroğlu ve Akşener'i tasfiye etti!
Belki kendini adaylığa yakıştırmıştır.
Ama sanmam.
Zira bu sözleri laf arasında söylemediği, Twitter'da düşüne taşına yazdığı halde, tepki gelince, "İfadelerim maksadım dışında yorumlandı. Kast ettiğim kişiler açıkça Beştepe etrafında kümelenmiş dar çıkar gruplarıdır. 6'lı Masa etrafında bir araya gelmiş partiler/liderler değildir" gibi, -muhtemelen- kendi aklına da hakaret sayılabilecek bir açıklama yaptı.
Yani en azından 'yeti' kriterine uymadığı kesin.
Herkesin üstünü çizdiği DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da topa girdi ve durumu netleştirdi: "Aday olacak kişinin, 6 imzalı güçlendirilmiş parlamenter sisteme '7. İmza' olarak imzayı atması lazım, mutabakatın altına imza attıktan sonra aday olması lazım" dedi.
Bu, '6 genel başkan da cumhurbaşkanı adayı olmayacak' demek.
Bu duruma muhtemelen en çok İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener sevindi.
Zira başından beri Kılıçdaroğlu yerine Ekrem İmamoğlu'nun aday olmasını istiyor.
Ama onun da Ümit Özdağ gibi bir 'belalısı' var.