Geçen cuma günkü yazımda, Dr. Anastasiya Uçar’ın “Dante’nin İlâhî Komedya’sında Ebü’l-‘Alâ el-Ma‘arrî’nin İzleri” başlıklı doktora tezine atıfla, “İki lafımızdan biri ‘ahlak’ iken; Descartes, Höbbes, Leibniz, Flaubert, Kant ‘okutturduğumuz’ kadar Maverdi, Ebu Bekir Razi, Kınalızade, Gazzali, Farabi, İbni Sina’ya aşina kılmıyoruz gençlerimizi.
Çocuklarımıza da hâlâ Daniel Defoe’nun Robinson Crusoe’sini okutturmaya devam ediyoruz; İbn Tufeyl’in Hayy ibn Yakzan’ını not düşmeden!..” demiştim.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi’nin açılışında, söze İbn Haldun’un sosyolojinin kurucusu, filozof, tarihçi, siyaset bilimci ve devlet adamı olduğundan başladı; “Batı dünyası pek çok alanda ilhamını bizim köklerimizden aldı. Biz ise köklerimizi dışladık, ‘türevlerini’ esas alarak iki asırdır kendimize yol ve yön bulmaya çalışıyoruz” dedi.