ABD’nin Cumhuriyetçi Parti başkan aday adaylarından Donald Trump, 1885’te Amerika’ya göç eden bir Alman ailenin, 1946’da dünyaya gelen emlak kralı torunu...
Yani üçüncü kuşak göçmen.
Ama ikinci kuşaktan itibaren ‘Amerikalı’ diyorlar.
Onlardan daha ‘öz Amerikalılar’ da zaten en çok 6 veya 7. kuşak göçmenler!..
Ünlü bir fıkradır;
‘Beyaz’ olmaya özenen iki siyahi genç, kasabanın yaşlısına danışmış.
Yaşlı adam, bir tepeyi işaret ederek “Oraya çıkıp üç kez ‘ben beyazım’ derseniz, dileğiniz gerçekleşir” demiş.
Gençler gün boyu dağa tırmanmış; yorgun, bitkin tepeye varmış.
Biri diğerine, “Omzuna basayım da zirveye çıkayım, ben beyaz olunca iner seni çıkarırım” demiş.
Diğeri kabul etmiş, sırtına basan arkadaşı zirveye çıkarak üç kez “Ben beyazım” diye haykırmış.
Alttaki, “Hadi, sıra bende” diye ayağından dürtünce; küçümseyerek aşağıya bakıp tekmelemiş;
“Hadi ordan pis zenci!..”
Bu fıkra ‘Amerikalı’ torun Tump’a da uyarlanabilir.
Zira o da “kendisinden sonraki göçmenlerin Amerikalı olmamaları” için başkanlığa soyunmuş görünüyor!