Seçimin üzerinden 1 ay geçti. Koalisyon görüşmelerine ancak şimdi başlanabiliyor. “Bu ‘gecikme’ mi; koalisyona mı yakınız, erken seçime mi; seçime ne zaman ve hangi iktidarla gidilir” soruları önem kazandı. Yine soru-cevaplarla açalım:
- Cumhurbaşkanı’nın hükümeti kurma görevini vermesi gecikti mi?
Hayır. Görevlendirmenin TBMM Başkanı seçimi ve Başkanlık Divanı oluşumundan sonra başlayacağı baştan biliniyordu. Partilerden buna yönelik bir itiraz da gelmedi.
- Bu süre koalisyon görüşmelerinde ‘zaman sıkışıklığı’ yaratır mı?
Hayır. Zira 45 günlük hükümet kurma süresi görevlendirme ile başlayacak. Bu bir aylık süre siyasete zaman kazandırma açısından yararlı oldu.
- Nasıl yararlı oldu?
Partiler bu süreçte seçim sonuçları daha iyi değerlendirdi, seçim öncesindeki gerilim, sertlik azaldı; gereksiz zafer sarhoşluğu veya yenilmişlik psikolojisi yerini gerçeklere bıraktı. Partiler söylemlerini değiştirdi, netleştirdi. Koalisyon görüşmeleri için daha ‘gerçekçi zemin’ oluştu.
- Bu süreçte partiler arasında ‘gayrıresmi görüşmeler’ yapıldı mı?
Evet. Hatta CHP ve MHP’de bazı yöneticiler AK Parti ile koalisyonu kurdu; bazıları kendilerini ‘bakan’ bile ilan etti! Bürokrasideki eski arkadaşlarına müsteşarlık, genel müdürlük öneren isimler bile oldu.
- Bunlarda gerçeklik payı var mı?
Yok. Bugün itibariyle anlaşılmış bir koalisyondan söz edemeyiz. Ancak ‘pozitif zeminlerden’ söz edebiliriz.
- Hangi partiler arasında pozitif zemin var?
AK Parti ile MHP arasında ‘yönetim, milletvekilleri ve taban’ düzeyinde pozitif zemin var. Tek sorun MHP lideri Devlet Bahçeli’nin tutumu.