Bunun adı seçimdir ve önemli olan yüzde 50’yi geçmekti. Zor bir paketi, zor bir kampanyayla, zor bir süreçten çıkararak anayasa değişikliği ile halkın güvenini kazandı. Açık ki bu Erdoğan’ın başarısıdır. Bazıları aradaki farkın küçük olması ve başabaş bir tablo görülmesini bariz bir üstünlük olarak yorumlamayabilir ama ipi göğüsleyen Erdoğan ve AK Parti olmuştur.
Yapılan iş herhangi bir seçimle kıyaslanamaz. Bir sistem değişti ve başkanlık sistemi geldi. Türkiye’deki siyasal ve toplumsal blokları dikkate alırsak olabilecek en yüksek sonuç da zaten buydu. Erdoğan, seçmen tabanını büyük bir ustalıkla konsolide ederek başardı; hayalini gerçekleşti.
Millete soruldu ve milletin kararı ‘evet’ oldu. Belki beklenen fark meydana gelmedi ama oldu. ‘Sandığa saygı’ da özellikle böyle durumlarda anlamlıdır.
OYLAR NASIL HAREKET ETTİ?Tek tek illerin oy haritasını değerlendirmek için erken ama görünen o ki partiler kendi saflarını sıkılaştırdılar. AK Parti tabanında beklenen büyük fire olmadı; olan kayıpları da MHP telafi etti. AK Parti+MHP havuzu yüzde 63-65’lerdeydi. Ancak sandıktan çıkan sonuç bu büyük gücü yansıtmadı. Referandum sonucu AK Parti’deki kaybın MHP tarafından tamamlandığını gösteriyor. Şu an kestirmek zor ama belki 3-4 puanlık bir katkı oldu. Ama öte yandan MHP’nin büyük çoğunluğu da Bahçeli’nin ısrarına ve süreçteki rolüne rağmen ‘hayır’ dedi. Bir başka ifadeyle AK Parti seçmeninde yaşanan 3-4 puanlık kayıp MHP’den tamamlandı.