Referandumun iki hedefi vardı, bunlar gerçekleşti:
Anayasal gereklilik olan yüzde 50 aşıldı ve sistem değişti.
Türkiye ilk kez radikal bir anayasal değişimi demokratik yollarla yaptı.
Evet-hayır tablosundan ise çok daha fazla sonuç çıktı.
- Yüzde 51.4 kimin oyu?: AK Parti, 1 Kasım 2015’teki yüzde 49,5’lik oyunun çok büyük kısmını korudu. Zira AK Parti’nin oyu 7 Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 40.8’e gerilemiş, ancak 1 Kasım seçimlerinde MHP’den yüzde 4, HDP’den yüzde 2.3, diğer partilerden de yüzde 2.3 oyu geri almıştı. Bu geçişkenlik 16 Nisan referandumunda da devam etti. Doğu ve Güneydoğu’da, hatta İstanbul’daki HDP oylarından önemli bir bölümü ‘evet’e yöneldi.
‘Evet’ kampanyasına katılan MHP’nin güçlü olduğu Mersin, Adana, Antalya, batı-orta batı ve iç Anadolu’da ise beklenen katkı gelmedi. İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde de ciddi bir MHP oyundan söz etmek zor.
AK Parti yönetimi ‘fire’nin ‘çok az’ olduğunu, ancak diğer partilerdeki ‘muhafazakar’ seçmenin ‘evet’e ikna edilemediğini değerlendiriyor.
Elbette sandık sandık yapılacak ince işçilikle karşılaştırmalar tamamlandığında tablo netleşecek.
- Oy tartışması olmaz: Ancak, ‘senin oyun-benim oyum’ tartışması yaşanmasını beklemiyorum. Zira Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, iktidar için yüzde 50 üzeri oy almayı gerektiriyor. Bu nedenle cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ihtiyaç duyulacak ittifaklar şimdiden bozulmaz. MHP’nin referandumun yapılmasını sağladığını da unutmamak gerekiyor.
‘Evet’ oylarının yüksek çıkmasında, Avrupa’daki Türkiye ve Erdoğan karşıtlığına yönelik tepkinin de etkisi oldu. Kampanyanın başını çeken Hollanda, Belçika, Almanya, Avusturya, Fransa ve Danimarka gibi ülkelerde ‘evet’ oyları yüzde 60-80 arasında değişti.