Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’nın da içinde
bulunduğu Kudüs’ün tamamının Yahudiler tarafından işgalinin
maalesef 50’nci yılına girdik. Bu vesile ile azgın İsrailliler
Mescid-i Aksa’yı ibadete kapattılar ve tarihte ilk kez Mescid-i
Aksa’da Cuma namazı kılınamadı. Üstüne üstlük, Müslümanlar ibadet
için kendi ibadethanelerine sokulmazken müşrik Yahudilerden bir
grup içeri girip bu kutsal mekânı kirlettiler. Tabii bu olay korsan
devlet İsrail’in Mescd-i Aksa’ya yönelik ilk zulmü değildir. Her
şey alıştıra alıştıra oluyor. İslam ülkelerinin –özellikle de Arap
dünyasının- başında hiçbir şeye ses çıkarmayan işbirlikçi korkaklar
olduğu sürece İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik sistemli bir
şekilde yürüttüğü kuşatma her geçen gün biraz daha daralacaktır. Bu
gidişle yakın bir zamanda kimseyi içeri almayacaktır.
İsrail bu zulümleri yaparken Körfez ülkelerinin uğraştığı şeye
bakınız. İçlerinde biraz olsun Kudüs ve Filistin meselesine alaka
duyan Katar’ı boğmak için uğraşıyorlar. Hatta İsrail’e karşı
direnen tek grup olan “Hamas”ı terörist ilan ediyorlar. Hamas’ı
desteklediği için Müslüman Kardeşler teşkilatını da aynı kefeye
koyuyorlar. Dertleri Müslümanlarla. Geçenlerde Arap dünyasında
yayımlanan bir karikatür gördüm. Halk başı leçekli Arap kralına
soruyor: “Efendim, İsrail’le ne zaman savaşacağız.” Cevap ilginç:
“Müslüman olduğunda.”