“Kork Allah’tan korkmayandan” diye bir atasözümüz vardır. Zira
insan için Allah korkusundan daha büyük bir yaptırım gücü yoktur.
Nitekim Mehmet Akif: “insanlarda fazilet hissi Allah
korkusundandır” derken de aynı manaya vurgu yapıyor.
Osmanlı’nın son dönemlerinden başlayarak günümüze kadar -bazı
istisnalar hariç- hep yüzü Batıya dönük olarak alınan siyasi
kararlar sonucu halkımız her geçen gün daha fazla Batılılaşmakta ve
doğal olarak da daha fazla İslam’dan uzaklaşmaktadır. Nitekim sırf
Avrupa Birliği istiyor diye her karış toprağı şehit kanıyla
sulanmış bu topraklarda ateistlere ve lutilere dahi dernek kurma ve
çirkefliklerini yayma hakkı tanınmıştır.
Batılılaşmanın ürettiği ruhsal ve toplumsal hastalıklardan dolayı
artık birçokları cinnet geçirmektedir. Haram kazanç ve hormonlu
gıdalar insanları azdırmakta, delirtmekte ve adeta
canavarlaştırmaktadır. Özellikle yeni yetişen nesil tam bir
felaket. Çok bencil ve öfkesini kontrol edemeyecek durumdadır.
Hatta öfkesine o denli yenik düşenler var ki araba park sorunu
yüzünden ilk defa karşılaştığı bir adamı tabancasını çekip
vurabilmektedir. Komşusu olan hamile bir kadının evinin kapısını
kırıp ona tecavüz edecek kadar şehvet düşkünü ve kucağında on aylık
bebeğiyle birlikte tecavüz ettiği kadının başını taşla ezecek kadar
canavar ruhlu.