Bin aydan daha faziletli olan Kadir gecesinin de -kuvvetle
muhtemel- içinde bulunduğu Ramazan-ı Şerif’in son on gününe girmek
üzere iken -vakti müsait olanların- ihmal etmemeleri gereken bir
ibadet de itikâftır.
İtikâf, bir mescidde ibadet kasdıyla belli bir süre bulunmak
demektir. İtikâfın en az müddeti, İmam Ebu Yusuf’a göre bir gündür.
İmam Muhammed’e göre bir saattir. Şafiîlere göre de, “Sübhanallah”
denilmesinden bir an kadar fazla olan az bir zamandır. İtikâf
senenin her ayında yapılabilir. Ancak Ramazan-ı Şerif’in son on
gününde yapılması ayrı bir öneme sahiptir. Zira Resulü Ekrem
sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Medine-i Münevvere’ye
hicretinden sonra ahirete göçüşlerine kadar her Ramazanın son on
gününü itikâf ile geçirmiştir. EbûHüreyre’nin (r.a.) rivayetine
göre Resulullah (s.a.v.) her Ramazan on gün itikâfa girerdi. Vefat
ettiği senenin Ramazan’ında ise yirmi gün itikâfa girdi.” (Buhârî,
İ’tikâf 17)
Hanefi mezhebine göre itikâf beş vakit namaz kılınan her mescidde
yapılır. Ancak camilerin büyükleri ve efdal olanlarında olması
itikâfın faziletini artırır.